Kaygı (anksiyete) Bozukluğu Nedir?

  Kaygı, içinde bulunduğumuz stres oluşturan duruma karşı vücudumuzun göstermiş olduğu tepkidir.Örneğin yeni bir ortama girerken, yeni bir şey denerken, topluluk önünde sunum yaparken hissettiğimiz korku , gerginlik, terleme strese karşı vücudumuzun gösterdiği tepkilerdir. Bazı durumlara karşı stres duymamız kaygılı hissetmemiz son derece normal insanı ve fizyolojiktir. Çünkü duyulan bu kaygı insanı tehlikelerden korur, etraflıca düşünmesini hata yapmamasını sağlar, önlem almasına, kendini korumasına yardım eder.Ancak sorun olarak kabul edilen; kaygı duygusunun ve onun etkilerinin yerli yersiz ve sürekli hissedilmesidir.Kişinin kontrolünden çıkması ve baş edilemeyecek hale gelmesidir.

  Evimize bir hırsız girdiğini ve hırsızla karşılaştığımızı düşünelim.Burada hissettiğimiz duygu korkudur.Bunun sonucunda çarpıntı olması, kaslarımızın gerilmesi, gerginlik hissetmemiz, terlememiz son derece normaldir.Burada gerçek bir olay, gerçek bir duygu ve onun gerçek belirtileri vardır.

  Fakat ortada bir tehlike yokken, daha önce bir hırsızlık vakası yaşamamışken eve hırsız gireceği düşüncesiyle korkmak, kaygılı hissetmek, uykuların kaçması, gerginlik hissetmek gibi durumlar kaygı bozukluğu olarak adlandırılır.

  Kaygı bozukluğu herhangi bir tehlike olmadan kişinin korku, gerginlik, huzursuzluk hissetmesi odaklanamaması işlerini yapamaması durumudur.Kişinin kendisiyle ve çevresiyle olan ilişkisini ciddi derece de etkileyebilir.Toplumun beşte birini etkileyen ve her geçen yıl giderek artan bir rahatsızlıktır. Yaşanan toplumsal olaylar,felaketler, salgınlar, yalnızlıklar... giderek bu durumu artırıyor.

  Anksiyetesi olan kişiler bu durumun farkındadır fakat kaygıyı kontrol edemezler ve kendilerini sakinleştiremezler. İş bu noktaya geldiyse eğer kişi destek almalı tedavi gerekiyorsa düzenlenmelidir.


                   Anksiyete Belirtileri Nelerdir?

  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Korkulu, gergin, üzüntülü hissetme
  • İnsanlarla iletişim kurmada azalma ve zorluk
  • Çabuk gerilme
  • Kaslarda kasılma hissi
  • Hafızada zayıflama
  • Yapılan işleri yeterli verimle yapamama
  • Uykusuzluk çekme
  • Değersiz olduğunu hissetmek
  • Toplumdan kaçma ve kimseyle iletişim kurmama isteği
  • Başkalarının sözlerini ve davranışlarını gereğinden fazla düşünme 

            Anksiyete Bozuklukları Neden Olur?

Özellikle çocukluk döneminde yaşadığımız korkular, travmatik durumlar beyinde korku merkezinde hassasiyete yol açarak stres oluşturan etkenlerden daha kolay etkilenmemize neden olur.

  • Ayrılık olaylarına maruz kalma
  • Cinsel istismar
  • Sürekli öfkeye maruz kalma
  • Stresli yaşam alanları
  • Fiziksel şiddete maruz kalma
Gibi nedenler kaygı bozukluğuna yatkınlığını artırır. Tabi ki genetik olarak yatkınlığı da atlamamak gerek.Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemek de ne yazık ki. Kimi bireyde hiç bir neden yokken ortaya çıkabilmekte kimi bireyde de yukarıdaki gibi bir nedenden dolayı oluşabilmektedir.Zaten varsa veya oluşacaksa da süreci hızlandırabilmektedir.

           Kaygı Bozukluğu Türleri Nelerdir?

     Kişi sürekli olarak gergin, korkulu, huzursuz, uykusuz, takıntılı ve daha başka belirtilere sahipse aşağıdaki türler açısından değerlendirilmedlir.
  • Yaygın anksiyete bozukluğu
  • Obsesif kompulsif bozukluklar
  • Travmatik stres bozukluğu
  • Fobiler (klastrofobi, agorafobi vb)
  • Panik atak
  • Ayrılma kaygısı bozukluğu
  • Bir sağlık sorununa bağlı kaygı bozukluğu
  • Seçici konuşma bozukluğu 

           Kaygı Bozukluğu Tedavisi Nasıldır? 

    Anksiyeteye bağlı semptomların giderilmesi için antidepresan gibi ilaçlar verilebilir. Bilişsel davranışsal terapi ve konuşma terapileri uygulanarak rahatsız eden düşüncelerin yerine doğru ve olumlu olan düşünceler yerleştirilmeye çalışılır.

   Bunun dışında kişi kendi sosyal hayatına elinden geldiği kadar devam etmelidir. Sinemaya, tiyatroya gitmeli, arkadaş sohbetlerinde bulunmalıdır. Sağlıklı beslenmeli uyku düzeni edinmeye çalışmalıdır.Kendini yaptığı işe odaklamaya çalışmalıdır. Bu şekilde olabildiği kadar kafasını olumsuz duygu ve düşüncelere odaklamaktan uzak durup hayata katılır.Sonuçta olumsuz duygu ve düşünceler olsa da bizim dışımızda akan bir hayat var.Köşemize çekilip kendimizi olumsuzluğa, korkulara, yalnızlığa bırakmak yerine tat alamasak ta hayatın olağan akışına bırakalım.
           Sağlıkla ve huzurla kalın.:)


    
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tıp fakültesinde sınavlar ve sınıf geçme sistemi

Kitap okurken dinlenecek Türkçe müzikler

Büyümek ve olgunlaşmak