Kayıtlar

Nisan, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Duygusal Hasan Boğuldu Hikayesi

Resim
    Merhaba.' Hasan boğuldu'  başta pek bir şey ifade etmeyen bu cümle aslında acıklı bir hikayeye sahip. Daha önce böyle bir hikayenin varlığından haberdar değildim tıpkı birçok aşk hikayesi ve acıklı sonlarından olduğu gibi.     Sabahattin Ali'nin Yeni Dünya öykü kitabının son öyküsünde Hasan Boğuldu başlığını gördüğümde hiç böyle bir hikayeyi beklemiyordum.Diğer öyküler gibi normal bir öykü sandım başta. Fakat acı sonlu, aklımda sorular oluşturan bir hikaye çıktı.      Gelelim hikayeye...     Anlatılanlara göre, Kaz dağlarında  acı sonla biten efsane aşklardan biri  yaşanmış. Kaz Dağları’nın eşsiz topraklarında yaşanmış olan bu hikaye, Kazdağı Milli Parkı içerisinde yer alan gölete isim vermiştir. Anlatılanlara göre, burada yaşayan Hasan babasını kaybetmiş ama ondan kalan mesleği sürdüren, annesiyle yaşayan, ekip biçip, elde ettiği ürünleri her çarşamba kurulan pazarda satan bir ova çocuğudur. Hasan'ı efsaneleştiren aşkı ...

Tıp fakültesinde sınavlar ve sınıf geçme sistemi

Resim
    Tıp fakültesinde sınavlar ve sınıf geçme sistemi nasıl? Diğer fakültelerden farklı olan yanı nedir? Bu sorular her doktor olmak isteyen kişinin cevabını araştırdığı sorular.Hayalindeki meslek doktorluk olan ve bu hedefine kavuşmak için öncelikli olarak okuması gereken tıp fakültesine girmeden önce araştırma yapanlar için tıp fakültesi sınav sistemleri ve sınıf geçme sistemini açıkalayalım.     Şimdi zorlu mu zorlu üniversite sınavını geçtikten sonra fakültenizi kazanıp bu mesleğe ilk adımınızı attınız. Bundan sonra ne olacak?     Tıp fakültesi 6 yıldan oluşuyor. Genel olarak bir kaç üniversite hariç hazırlığı olmayan bir bölüm. Bu 6 yılın ilk 3 yılı temel bilimler olarak adlandırılıyor ve fakülte binasında derslerinizi ve pratiklerinizi görüyorsunuz. Daha sonra ki 3 yıl klinik bilimler olarak geçiyor ve artık 4. sınıfla beraber hastaneye adımınızı atıyorsunuz ve fakülte binasıyla işinizi bitiyor. Burada artık stajyer doktor olarak stajlarınızı yapıy...

Kaygı (anksiyete) Bozukluğu Nedir?

Resim
  Kaygı, içinde bulunduğumuz stres oluşturan duruma karşı vücudumuzun göstermiş olduğu tepkidir.Örneğin yeni bir ortama girerken, yeni bir şey denerken, topluluk önünde sunum yaparken hissettiğimiz korku , gerginlik, terleme strese karşı vücudumuzun gösterdiği tepkilerdir. Bazı durumlara karşı stres duymamız kaygılı hissetmemiz son derece normal insanı ve fizyolojiktir. Çünkü duyulan bu kaygı insanı tehlikelerden korur, etraflıca düşünmesini hata yapmamasını sağlar, önlem almasına, kendini korumasına yardım eder.Ancak sorun olarak kabul edilen; kaygı duygusunun ve onun etkilerinin yerli yersiz ve sürekli hissedilmesidir.Kişinin kontrolünden çıkması ve baş edilemeyecek hale gelmesidir.   Evimize bir hırsız girdiğini ve hırsızla karşılaştığımızı düşünelim.Burada hissettiğimiz duygu korkudur.Bunun sonucunda çarpıntı olması, kaslarımızın gerilmesi, gerginlik hissetmemiz, terlememiz son derece normaldir.Burada gerçek bir olay, gerçek bir duygu ve onun gerçek belirtileri vardır. ...

Kitap okurken dinlenecek Türkçe müzikler

Resim
      Kitap okurken dinlenecek Türkçe müzikler önerilerimle karşınızdayım. Daha önce yayınlamış olduğum listemin tamamını yabancı müzikler oluşturuyor. Genel olarak tarandığında kitap okurken dinlenecek Türkçe fon müziği ve şarkılar listesi pek oluşturulmamış veya oluşturulmuşsa da güncel değil. Türkçe müzikler genel olarak hafif romantik ve arabesk tarzı olduğu için melodisi veya sözleri duygusal olarak oraya odaklanıp kitaptan uzaklaşmaya neden olabiliyor. Tabi ki her şeyde olduğu gibi burada da durum kişiye göre değişiyor. Tadı benim için ayrı bizim yörenin ezgileri, ne o yabancı müzikler yok mu bizimde  güzel müziklerimiz diyenler için kitap okurken dinlenebilecek beğendiğim Türkçe şarkılar ve yerli fon müzikleri listesini paylaşıyorum.       Kitap  Okurken Dinlenecek Türkçe Şarkılar     Farid Farjad'ın tüm parçaları. Keman sesini sevenler için gerçekten eşsiz bir zevk Aytaç Doğan- Alışamadım Aytaç Doğan-Dil yarası. Kan...

Yer Altından Notlar İnceleme

Resim
     Merhaba.Yer altından notlar Rus edebiyatının özellikle de Dostoyevski'nin en sevilen eserlerinden biri.Bu eserle Dostoyevski'yi daha iyi anladığımı düşünüyorum. Fotoğraflarına baktığımda yüzündeki aykırı hissetmeyi, uyum sağlayamamayı, hissettiği huzursuzluğu, bir an önce kaçmak istiyorum buradan,insanlardan uzağa hangi köşeye olursa der gibi bakışlarını belki bu kitabıyla daha iyi hissettim.Tabi bir insanı bir kaç satır yazıyla anlamak ne kadar mümkün oluyorsa benim ki de o kadar oldu.Ayrıca bu eseri Sibirya sürgününden sonra yazdığı dikkate alınırsa, insanların psikolojik olarak beden olarak çöktüğü belki ölmeyi yaşamaya tercih ettiği bir ortamda, onun gözlem gücünü artırması, yazarlığından bişey kaybetmeyi bırakın üstüne bişeyler katması beni ekstra dikkatli ve hayranlık duyarak okumaya sevk etti     Kitap bakıldığında kısa oluşundan ve  kısa bir iki olayı ele alışından dolayı başta hikaye olarak değerlendirilmek istenmiş. Fakat içeriğinin yoğunlu...

Kitap okurken dinlenecek müzikler

Resim
     Merhaba sevgili okur.Kitap okumak denince akla tabi ki sessiz bir ortamda yapılan okuma gelir.Ama her yiğidin bir yoğurt yiğişi gibi her kitap kurdunun da bir kitap okuyuşu vardır.Kitap okurken dinlendirici müzikler dinlemeyi sevenler için bir müzik listesi oluşturmak istedim.Okurken ruhunuzu  dinlendirecek 12 şarkı: 1-Novo Armor-Anchor 2-Still parade-Actors 3-Monument Valley-Tattooed Fists 4-Ruu Campbell-Crossrads 5-Ghostess-Jake Morley 6-Aaron Krause-Jade 7-Stu Larsen-Thirteen Sad Farewells 8-Sleeping At Last-Already Gone 9-M.Ward- For Beginners 10-Walter Martin-Sing To Me 11-Miner -Hey Love 12-Ed Prosek- California     Oluşturduğum bu 12 şarkılık listeyi sizlere sunuyorum.Benim favorim 7 numara. İyi okumalar kitapla kalın:)

Kendin olmak

Resim
      Her zaman ve her ortam da duyduk bu kavramı. Üzerine nice söz söyledi atalarımız.Dalıp günlerce dolaştılar düşünce çukurunda yazarlar,filozoflar...Nice araştırmalar yaptı pek kıymetli beyaz yakalılar.  'Ya göründüğün gibi ol yada olduğun gibi görün' dedi Mevlana. Ve yıllar geçse de hala daha kullanıyoruz bu sözü hem kendimize hem başkalarına.Kah okulda kah sokakta, kah kahvede, kah dedikodu ortamlarında.... Ah bassam milletin ortasında okkalı bir kahkaha, şöyle gönül rahatlığıyla yapsam işlerimi, istediğimi yesem istediğim gibi konuşsam.Sığıntı gibi mi durdum acaba, orada ne işim vardı sanki benim deyip kendimi yemesem ,neden bu sebebini bilmediğim huzursuzluklar, neden bu iç sıkılmaları neden hayatı yeterince yaşayamıyorum demesem...Peki neden böyle oluyor?   Ne zaman kendimizdik ne zaman kendimiz olmaktan vazgeçtik peki? Şöyle bir çocukluğumuzu düşünmek istiyorum. O sokaklarda özgürce koşuşlarımızı, en anlamsız şeye bile yerlere düşene kadar gülüş...